Ortaçağ Üzerine I

Başlık Orta Çağ üzerine, fakat bahsedeceğim ilk kişi genel olarak tarih anlatıcılarına bakarsak Yeni Çağ’da yaşamış olan bir karakter. Yine de kendisinden bahsederken zaman olarak Orta Çağ’ı alma sebebim Yeni Çağ’ın başlangıcı olarak kimi kaynakların 1453-İstanbul’un Fethi, kimilerinin 1492-Cennetin Keşfi(böyle bir film vardı), 1485-İki Gül Savaşı’nın(kimi kaynaklarda Güller Savaşı olarak da geçer) ya da 1517-Protestan Reformu’nu alırsak (Yeni) Çağ’ın gerisinde kalmayız sanırım.

Şarkı 1490-1525 yılları arasında yaşamış ve bu dönemde Alman Köylü Savaşı‘na katılmış olan, F.Engels tarafından devrimci olarak nitelendirilen, III.Reich tarafından ismi SS birliklerinden birine verilmiş olan(8.SS Süvari Tümeni “Florian Geyer”) Florian Geyer ve onun Kara Bölüğü adına yazılmış şarkılardan biridir. Sözlerine ufaktan değinecek olursak:

Wir sind des Geyers schwarzer Haufen, heia hoho, (Bizler Geyer’in Kara Bölüğü/Kümesiyiz)
und wollen mit Tyrannen raufen, heia hoho. (ve zorbalarla-tiranlarla- savaşmak istiyoruz)

Florian Geyer Alman Köylü Savaşı esnasında köylüleri örgütlemiş ve Kara Bölüğü ile başarılar kazanmış Frankonya kökenli soylu bir kişidir. Alman Köylü Savaşı esnasında Thomas Müntzer‘i radikal bir reformcu, Martin Luther‘i ise ruhban sınıfında düzenlemeler isteyen kişi olarak ele alırsak Florian Geyer ismi bu noktada anlam kazanabilir. Luther’in Müntzer ve onun birlikleri hakkında aşırıcı oldukları konusunda yaptıkları telkinlerin karşılık bulmamasının ardından Luther’in Müntzer’i aforoz etmesi, karşı tarafın ise Katolikler değil, Lutherciler ile de mücadeleye girmesi Geyer ve onun Kara Bölüğü’nün ilginçliğini arttırır.

Des Edelmannes Kindelein, heia hoho, (Soyluların çocukları)
das schicken wir in die Höll’ hinein, heia hoho. (Bizler onları cehenneme yollayacağız)

Des Edelmannes Töchterlein, heia hoho, (Soyluların kızları)
soll heute uns’re Buhle sein, heia hoho. (Onlar bizim sevgililerimiz olacaklar)

Thomas Müntzer köylüleri örgütlemiş bir liderdi; Geyer de onun gibi köylüleri örgütlemişti, farkı ise ekstradan süvarilere sahip olmasıydı. Bir diğer önemli nokta ise Geyer’in köylüleri askere çevirme çabası idi, özellikle Müntzer’in silah olarak genellikle yaba ve orağı kullanan ordusunun %75 gibi bir oranının Frankenhause Savaşı‘nda yok edildiğini ele alırsak. O dönemde onlarca Alman Prensliği olduğunu ve bu prensliklerin genelde birbirleri ile kimi zaman ise imparator ile mücadele ettiğini düşünürsek paralı askerliğin önemini kavrayabiliriz sanırım. Meslek olarak askerliği seçmiş kişilere karşı Geyer’in denemesi anlam kazanabilir.

Das Reich und der Kaiser hören uns nicht, heia hoho, (İmparatorluk ve imparator bizleri duymuyor)
wir halten selber das Gericht, heia hoho. (Onları bizler yargılayacağız)

Landsknecht’in sözcük karşılığı memleket(land) hizmetlileri(knecht/ Alakasız olarak Josef Knecht vardı bir de) olabilir. Kutsal Roma İmparatoru olan I.Maximillian’ın İsviçre Piyadeleri’nden esinlenerek oluşturduğu bu birlik ilk başlarda köylülerden oluşan ve genellikle mızrak kullanan birlikti. Zamanla, özellikle de Köylü Savaşları’nın başlaması ile birlikte, birliğe verilen önem arttı; dolayısıyla askere duyulan ihtiyaç da arttı. Askere duyulan ihtiyacın artması ise Landsknechtler savaş alanında sıkça gözükmeye başladı, savaşların durmak bilmediği Kutsal Roma İmparatorluğu’nda ise pek çok insan meslek olarak paralı askerlik yapmaya başladı. Landsknechtlerin yağmadan ve askerlikten kazandıkları para ve birliklerin paraya verdiği değer o kadar çok artmıştı ki, Protestan Landsknechtler cüzi ücretler karşılığında Katolik prenslerin komutasına giriyorlardı tıpkı Katolik birliklerin Protestanlara katılması gibi. Landsknechtlerin önlemez yükselişi ve etkinliğine bir örnek olarak Kutsal Roma İmparatoru Charles Quint(Şarlken) ile sürtüşmeleri sonrasında Romayı yağmalarını verebiliriz.

İlginç bir husus ise Geyer’in Kara Bölüğü’nün süvarilere de sahip olmasıydı, süvarilerin o dönemde köylülerin yanında yer aldığı ender savaşlardan biridir.

Geyer’in birlikleri Frankenhause Savaşı’nda Protestanların zafer kazandığı şeklinde yanlış bilgilendirilerek yola çıktığında Ingolstad civarında yok edildi. Rivayete göre Geyer kaçmaya muvaffak olmuştur, fakat sığındığı eniştesi tarafından ihanete uğramış ve öldürülmüştür.

Ekleme: İlk başta yazarken koymamışım, Wir sind des Geyers schwarze Haufen‘ın sözlerinde John Ball‘u hatırlatan şu dizeler yer alır.

“When Adam delved and Eve span, who was then the gentleman?”(Adem toprağı kazır ve Havva yün eğirirken kim soyluydu?)

Wir sind des Geyers schwarze Haufen’da ise

“Als Adam grub und Eva spann,
Kyrieleis!
Wo war denn da der Edelmann?
Kyrieleis!”

7 Yanıt to “Ortaçağ Üzerine I”

  1. Sn Flavius Aetius,
    Konunuzla alakalı değil biliyorum ama ekşi sözlükte tesadüfen gördüğüm yorumunuzu çok beğendiğimden – sözlük yazarı olmamama rağmen – ( https://eksisozluk.com/hdp-tarafindan-kandirilan-entel-dantel-takimi–4865254?p=17 ) size nasıl ulaşabilirim hevesiyle ancak bulabildiğim blogunuzu ( haddim olmayarak ) çok takdir ettiğimi bilmenizi isterim. paylaştığınız sözlük yorumunuza katkıda bulunabilir ümidiyle belki de zaten bildiğiniz bir iki kişi hakkında izninizle size okumanızı önerebileceğim bir kaç link paylaşacağım.. Ben bu şahısları şahsen yeni keşfettim ve çok ilginç kişilikler olduğuna hükmettim. Vaktiniz olduğunda fırsat bulup okursanız fikirlerinizi duymaktan memnun olurum.. Mail adresim şu andan itibaren sizde mevcut olacaktır..

    Şimdi bahis konusu şahıslar hakkındaki linkleri paylaşayım :
    ( Ruzi Nazar ve Duane Clarridge adlı kişilerden bahseder )

    http://www.gercekedebiyat.com/haber-detay/sucsuzlar-ve-gucsuzler-1-vahap-erdogdu/1812

    http://www.gercekedebiyat.com/haber-detay/sucsuzlar-ve-gucsuzler-2-vahap-erdogdu/1813

    AKIL OYUNLARI

    http://toplumsalbilinc.org/forum/index.php?topic=17322.0

    http://www.radikal.com.tr/yazarlar/murat_yetkin/ruzi_nazar_siradan_bir_casus_degildi_sirlariyla_oldu-1347927

    Daha fazla detayları nette araştırıp bulmak mümkün…

    Saygılar,

    Hasan

    • Teşekkür ederim, sağolun.

      Ben istihbarat kısmına girmek istemiyorum, zira girince işin içinden çıkılmıyor; çok fazla kaynak var ve manipülasyona açık bir konu. Benim işim neyin ne olduğuyla ve olana nasıl analoji kurulabileceğiyle alakalı. Bu istihbarat servisleri yoktur demek değil, ama pek kaynak olmayan/manipülasyon amaçlı olabilecek şeylere de güvenemem. Bilhassa yıllardır Foucault Sarkacı’ndan alıntı yaparken olmaz:)

      Tekrar teşekkür ettim, sevgiler.

  2. Yine konuyla alakalı değil fakat vaktiyle epey takip ve çok ta takdir ettiğim bir blogu da paylaşayım istedim.. Blogdan birhayli faydalandığımı da itiraf edeyim 🙂

    Buyrun : http://muzminanonim.blogspot.com.tr/2006/11/eki-szlk-wikipedia.html

    kendisi chronicle anonymous mahlasıyla bir ara kamilpasha.com adlı blogda da yorum yazardı 2-3 sene öncesine kadar.

    Saygılar,

  3. Cevabınız için teşekkür ederim, aslında ben de olayın istihbari yönünde değilim, sadece günümüzdeki malum bölücü akımların ve sağ sol çatışmalarının yakın tarihteki kökenlerine bir nebze ışık tuttuğu için ve ekşi sözlükte yukarıda belirttiğim entry’ınıza katkıda bulunmak amacıyla sizinle paylaşmak istemiştim sadece..

    saygılar,

  4. Kaldı ki ; Ruzi Nazar ve Duane Claridge google’da ingilizce sayfalarda da mevcut isimler. Aynı şekilde bilgileri o sayfada bulmak ta mümkün, bilgilerinize.. Tekrar Saygılar,

  5. İşte benim de tam bahsetmek istediğim konuyu dillendirdiniz 🙂 İç dinamikleri anlamak için yakın geçmiş tarihimizdeki kirli ellere bir göz atmalıyız diye düşünmüştüm 😉

    Saygılar,

Yorum bırakın